Bahar geldi geçiyor buralardan… En güzel aylarını yaşıyormuşuz buraların. Malum sıcaklar kendini hissettirmeden balkon sefalarımızın tadını çıkarmak gerekiyor. Balkona çıkınca gözüm gönlüm açılmalı deyen birisi olarak çalışmalara en nihayet başlayabildim. Daha kıştan planlarım çok fazlaydı balkona dair, ama sıraya başka çalışmalar da girince ancak bu kadarını gerçekleştirebildim. Fırsat buldukça yapmaya devam edeceğim. İlk çalışmam olmazsa olmazım yine bir kuş evi tabiki…
Bu sefer bir baykuş konsun istedim kuş evime…
Uzun zamandır kullanmadığım rustiğimin halkaları bu sefer kurtarıcım oldu. Kanca şeklinde kullandığım telleri ise kestiğim bir çiçeğin saplarıydı. Uzun zamandan beri saklıyordum, bir gün kullanırım düşüncesiyle. İşlevselliğiyle adeta o an için bulamayacağın demir kancadan daha güzel bir araç görevi gördü benim için. Çünkü istediğim yöne bükmek kolay olduğu için daha rahat çalışabildim. Gelelim uzun zamandır düşündüğüm mandal torbasına…
…sonunda pet şişelerin geri dönüşümünden faydalanarak bir mandal torbası yapmak istedim. Ağız kısmına da daha rahat açmak için lastik kullandım ve hemen kancama asıverdim. Yaşasın artık tozlanmıyorlar…
Uzun zamandan beri yapmak istediğim bir çalışmayı da en nihayet gerçekleştirmenin mutluluğunu yaşıyorum. Okulumuzda kesilen ağacın dallarından öğrencilerle beraber sal yapmak istedik. Onlar için dalları keserken birden bu çalışma aklıma geldi ve biraz daha fazla kestim ve tel yardımıyla ancak bu şekli verebildim. Yine tafta bir kumaş parçasını dikerek bir kurdale ile tamamlamak istedim. Sonra baykuşumuz da konuverdi çelengimize…
Artık balkonumda otururken daha mutlu oluyorum. Ufacık dokunuşlarla ulaşılan güzelliklerin mutluluğu bambaşka oluyor…