DSC_0048_resize

DSC_0012_resize

DSC_0013_resize

DSC_0014_resize

DSC_0015_resize

DSC_0016_resize

DSC_0017_resize

DSC_0019_resize

DSC_0022_resize

DSC_0023_resize

DSC_0024_resize

DSC_0031_resize

DSC_0032_resize

DSC_0034_resize

DSC_0035_resize

66

DSC_0036_resize

DSC_0037_resize

DSC_0038_resize

67

DSC_0044_resize

68

DSC_0060_resize

Nicedir her Bursa’ya halacığıma gidişimde bu emayelerle hasret giderir dururum. Hepsi ayrı güzellikteler. Benim için hepsi o kadar kıymetli ki sahibesi de aynı şekilde. Çok ta yakışıyorlar evine, her biri ayrı güzellik katıyorlar ve hepsinin de ayrı bir hatırası var, halam için. Zaman zaman hatırlar, içim burkar.

 Tek çekemediğim ve sizlerle paylaşamadığım bir fotoğraf var ki o da Karabağ kilimi ve yolluğu. O kadar muhteşem bir görüntüsü var ki, büyüleniyorum her gördüğümde. Bu sefer temizlenmiş paklanmış halamın deyişiyle kaldırılmış kışa hazırlık yapmış anlayacağınız sevgili halacığım. Hiçte vermez öyle halı yıkama yerlerine terasında kendi ellerinle paklar, her şeyini ama.

Bu ilk resimdeki çaydanlık favori parçam. Elime alır inceler hikayesini hatırlar, ne günler görmüşsün der ve yerine bir daha görmek üzere veda ederim. Bu sefer öyle olmadı, halam al götür onu her geldiğinde bakar durursun, bana ne lazım dedi ama içim elvermedi. O evin ayrılmaz bir parçası, kıyamadım almaya. Hatırası çok büyük onlar için. Ama yinede halacığım öyle söyledi ya hepsi benim sayılır artık düşüncesiyle mutluluktan uçtum. Gün gelir hepsini kendi evimde sergilerken kalp krizi geçirmem herhalde mutluluktan.

Son resimdeki tekne ise  halamın hala daha hamur işlerini yoğurduğu yıllara meydan okuyan hamur teknesidir. Bir tane de bende var, zamanında yine halacığım vermişti ama ben hamur yoğurmuyorum. Dekoratif olarak yayla evimde kullanıyorum.

Aslında anlatacak o kadar çok hikayesi var ki halamın inşallah onların hepsini bir gün derleyip kasette veya defterde toparlama şansım olur da unutulup gitmez.

Bu arada fotoğraf için iyi bir zamanlama seçmediğim için güzel bir çekim olmadı ama yinede içimde kalmasın istedim.

Yine bu emayeler gördüklerinizle sınırlı değil mutfak gün ışığı ile aydınlanmadığı için tabak, kase, sürahi, kapkacak,  bardakları toparlayıp çekme şansım olmadı tabiki. Ama ben bütün öğünlerimi bunlarla yedim, içtim, zevkten dört köşe oldum.

İşte böyle bayram ziyaretlerimizden geriye kalan güzel karelerdi emayeler, toprak kaplar, benim için;

özledikçe artık buradan da hasret gidereceğim için çok ama çok mutluyum ve duasını her zaman yüreğimde hissettiğim bir halam olduğu için de çok şanslı sayılırım…