Nicedir her Bursa’ya halacığıma gidişimde bu emayelerle hasret giderir dururum. Hepsi ayrı güzellikteler. Benim için hepsi o kadar kıymetli ki sahibesi de aynı şekilde. Çok ta yakışıyorlar evine, her biri ayrı güzellik katıyorlar ve hepsinin de ayrı bir hatırası var, halam için. Zaman zaman hatırlar, içim burkar.
Tek çekemediğim ve sizlerle paylaşamadığım bir fotoğraf var ki o da Karabağ kilimi ve yolluğu. O kadar muhteşem bir görüntüsü var ki, büyüleniyorum her gördüğümde. Bu sefer temizlenmiş paklanmış halamın deyişiyle kaldırılmış kışa hazırlık yapmış anlayacağınız sevgili halacığım. Hiçte vermez öyle halı yıkama yerlerine terasında kendi ellerinle paklar, her şeyini ama.
Bu ilk resimdeki çaydanlık favori parçam. Elime alır inceler hikayesini hatırlar, ne günler görmüşsün der ve yerine bir daha görmek üzere veda ederim. Bu sefer öyle olmadı, halam al götür onu her geldiğinde bakar durursun, bana ne lazım dedi ama içim elvermedi. O evin ayrılmaz bir parçası, kıyamadım almaya. Hatırası çok büyük onlar için. Ama yinede halacığım öyle söyledi ya hepsi benim sayılır artık düşüncesiyle mutluluktan uçtum. Gün gelir hepsini kendi evimde sergilerken kalp krizi geçirmem herhalde mutluluktan.
Son resimdeki tekne ise halamın hala daha hamur işlerini yoğurduğu yıllara meydan okuyan hamur teknesidir. Bir tane de bende var, zamanında yine halacığım vermişti ama ben hamur yoğurmuyorum. Dekoratif olarak yayla evimde kullanıyorum.
Aslında anlatacak o kadar çok hikayesi var ki halamın inşallah onların hepsini bir gün derleyip kasette veya defterde toparlama şansım olur da unutulup gitmez.
Bu arada fotoğraf için iyi bir zamanlama seçmediğim için güzel bir çekim olmadı ama yinede içimde kalmasın istedim.
Yine bu emayeler gördüklerinizle sınırlı değil mutfak gün ışığı ile aydınlanmadığı için tabak, kase, sürahi, kapkacak, bardakları toparlayıp çekme şansım olmadı tabiki. Ama ben bütün öğünlerimi bunlarla yedim, içtim, zevkten dört köşe oldum.
İşte böyle bayram ziyaretlerimizden geriye kalan güzel karelerdi emayeler, toprak kaplar, benim için;
özledikçe artık buradan da hasret gidereceğim için çok ama çok mutluyum ve duasını her zaman yüreğimde hissettiğim bir halam olduğu için de çok şanslı sayılırım…
Yeşim Erden
Ne güzel dile getirmişsiniz Sevgi Hanım… Ben de severim anıları olan eşyaları… Elimde birkaç parça da var, seyirlik:)) Ama günümüzde bazılarının kullanımı zor geliyor insana. Bakır tencerelerin düzenli kalaylatılması gibi… Buna rağmen kullanımını göze alan kız kardeşim, geçenlerde annemle bakır tencere muhabbeti yapıyordu. Meğer anneannemin biz üç kardeşe çeyiz olarak verdiği bakır tencerelerden kız kardeşime düşeni de ben almışım:))) El koyacak galiba:))
F.Sevgi AYDIN ALTINIŞIK
Çok şanslısınız derim çeyizinizde böyle bir parçaya sahip olduğunuz için. Korkarım kızkardeşiniz sevdiği için sizden alması an meselesi gibi geldi bana, ayrılmak zor gelecek ama olsun gün gelir karşınıza çok daha güzelleri çıkar, umutlarımızı yitirmeyelim hayallerimizle boğuşalım derim , sevgilerle …