Şu gördüğünüz Bulgaristan göçmenlerinin dilindeki adı “kolaç” olan var ya; hasta olduğunuzda ısçak ısçak yiyiverirseniz bişeyciğiniz kalmaz. Tescilli bir cümledir hakkını vermek gerekiyor…Bu cümleyi şimdi başta rahmetli babannem ve dedem olmak üzere bizimkilerden çok duyardım. Ya da şimdi bir kolaç yapıveren olsa da ısçak ısçak yesek… Gün olmuş günler geçmiş o günlere tanıklık eden Sevgi gelin olmuş, kızanlarına kolaç yapar olmuş ama hiç aklından çıkaramamış, her Ramazan’da babannesinin gece kalkıp hiç üşenmeden sahurda pişirip dedesinin önüne koyduğu kolaçları… Hey gidi günler… Tabi biz de nasiplenirdik işin en güzel yanını düşünemeden. Derdim ki o zamanlar aklımın yettiğince işte, mari ninem seni hangi güç yatağından kaldırıp ta bu saatte bunları yaptırıyor… Şimdi sabah annem de tlf da bana söylüyor onca işinin gücünün arasında hiç mi üşenmiyorsun sen kızım sabahın köründe kolaç yapıyorsun deyince yıllar öncesi söylediğim cümlemlelerimle bir selamlaşma yaşadım içten içe… Sevginin yükü mü gücü mü adına bir cümle konduramadım ama çok güzel şeysin sen, herkese konuver dedim… Bundan gayrı adını da sevgi kolacı koydum gitti, hadiyin kızanlar toplaşında soğumadan ısçak ısçak yiyelim…
… şimdi vatanımdan, evimden, eşyalarımdan arkadaşlarımdan çok uzaktayım ama iyi ki güzel anılar biriktirmişim diye söylemek te kıymete değermiş… (Kıbrıs Günlüğü)